25 Ekim 2013 Cuma

Uzak Kıta Avustralya ve Bilinmeyen Şehir Perth


Artık dünya o kadar da büyük gelmiyor biz insanlara. Değişen dünya ile heryer yakın oluverdi. Ya da bana öyle görünüyor.
2 yıl öncesine kadar 4-5 saat üstü uçuşları başaramayacağımı sanan ben, ani bir kararla “dünyanın öbür ucu” tabirini kullandığımız yerlerden birine gittim. Uzak kıta Avustralya ve onun pek te bilinip tercih edilmeyen kısmı batı  kıyısında yeralan Perth şehrine.
Öncelikle itiraf etmeliyim ki Avustralya önyargılarımı yıkıp onu çok sevmemi, hatta özlememi bile sağladı. Çok uzun bir seyahat listem vardır ve bu kıta listenin sonlarındaydı. Oysa şu an sizlere kesinlikle gidin önerisi yapıyor, en yakın zamanda tekrar gitmeyi planlıyorum.
Bu kıtaya gitmek için en güzel dönem bize göre sonbahar-kış mevsimi başladığındaki dönem. Bizde havalar soğumaya başladığında Avustralya’da bahara girmiş oluyor. Ve bizim ülkemiz kar kış iken siz bu ülke de okyanusta yüzüp sıcağın güneşin tadını çıkarabilirsiniz.
Benim kıtaya ilk yolculuğum mart ayında olmuştu. Bu biraz yanlış bir zaman. Biraz serin ve bolca yağmurlu.(sonbahar) ancak ikinci kez gittiğimde kasım-mart arası ayları tercih ettim ve sıcacık bir yaz dönemini yaşadım.
Perth’ e gitmek için en iyi yol Dubai üzerinden aktarmalı olan Emirates ile uçmak. 7 saat üzerindeki aktarmalarda uçuşunuz konaklamalı oluyor ki ben bunu tercih edip, uyumak yerine Dubai turu yapmayı tercih ettim. İstanbul- Dubai 5.5 saat, Dubai – Perth ise yaklaşık 12 saat sürüyor. (8 saatlik farkı da unutmayalım.)
Ülke genel olarak bence paranoyak bir tavır içinde benim alışık olmadığım bir control sistemine sahip. Örneğin şimdiye dek hiç bir ülkeye girişimde bu şekilde aranmamıştım. Bir an ben bile kendimden şüphe ettim. Sonra  etrafa baktığımda ne kadar şanslı olduğumu gördüm. Herkes tüm çantalarının en ücra köşelerine dek aranırken, ben klasik gülümseyişimle ne ekipman çantamı ne içi tripot harici eşyada dolu çantamı, ne de sırt çantamı açtırmadım. Yanınızda yiyecek vb  ürünler götüremiyorsunuz. Bu konuda çok sert kuralları var. Size uçakta verilen formları dolduruyorsunuz ve buna göre aranıp uygun olmayan şeylerden zaten arındırılıyorsunuz. Aynen geri gönderilenlerde olmuyor değil. Örneğin son 6 ay içinde bir çiftlikte bulunduysanız eyvahlar olsun .
Ya da bal vb organik ürün , ahşap materyalli ürün kesinlikle getiremiyorsunuz.
Beni şaşırtan durum böylesi paranoyakça  katı kuralları olan ülkenin tüm asya ve uzakdoğunun gereksiz ve ??? insanlarını mülteci olarak tutuyor olması ki sonra vatandaşlık  vermesi. ( bu konuda fikrimi yazmamak daha iyi)
Pert şehri Batı Avustralya’nın başkenti konumunda. Aslında oldukça küçük bir yerleşim alanı ama Avustralya’nın dördüncü büyük ve Batı Avustralya nüfusunun dörtte üçünün toplandığı şehir. Şehri bölen ve Hint okyanusuna dökülen Swan nehri özellikle siyah kuğularıyla görülmeye değer. Nehrin okyanusa döküldüğü güney kıyısı herkes gibi benimde favori mekanlarımdan Fremantle adlı balıkçı bölgesi. Perth’e karayoluyla yaklaşık 30 dakika uzaklıkta bir sahil şehri. Perth’ün limanı olarak biliniyor. Kuzey kıyısında ise sırasıyla Cottesloe ve popülar beachi , Scarborough (beach), Trigg (beach), Hillarys (beach & restaurants) ,Joondalup, Lancelin, ve buralardaki national parkları  görmelisiniz. Ayrıca şehirde “whiteman ulusal parkı” ve hayvanat bahçesinide gezerseniz bölgeye özgü tüm hayvanları görme şansını yakalarsınız.
 Fremantle;
Çok renkli, keyifli bir şehir. Eski İngiliz mimarisi hakim. Liman yakınında lezzetli, taze deniz ürünleri servis eden restoranları bulunuyor. Fiyatları makul. Yerel bira eşliğinde fish & cips iyi bir seçim. Fakat masanıza gelip yediklerinize ortak olan martılara hazırlıklı olun. Ben yemeklerimi onlarla paylaşırken çok eğlendim.
Fremantle sokaklarında çok sayıda sanat galerisi görebilirsiniz. Yerel sanat eserleri, etnik hediyeler almak isteyenler için doğru adres. Bunun dışında sokak sanatçıları yaygın. Ressamlar, dans edenler... Her an bir sürprizle karşınıza çıkabilirler. Yazın, sürekli bir festival havasında geçiyor. 
Deniz Müzesi, limana yürüme mesafesinde. Limanın tarihi, bölge denizciliği anlatılıyor. Denizciliğe ilgi duyan herkes görmeli.
Kentin restoran hizmeti de veren butik bira fabrikaları çok ünlü. Mutlaka görülmeli, biralar denenmeli. Benim önerilerim deniz kenarındaki “Little Creatures Beer Brewery”, merkezdeki “Monk Brewery” ve “Sail – Anchor”. Burada mutlaka damak zevkinize uygun bir bira bulacaksınız. Fabrikaların hemen yanı başında kocaman bir göz gibi duran dönme dolap da çok eğlenceli. Ayrıca müze görmek isteyenler için bir başka önerim tarihi hapishane olacak . 1831’den kalma “Tarihi Hapisane”, Batı Avustralya’nın ilk kamu binası. 1992’de turizme açılmış. 2010’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiş. Geçmişte hapishanede kalan ve kaçmak isteyen mahkumların inşa ettiği 20 metre derinlikte bir tüneli var. yaklaşık 25 dolar karşılığında bu tüneli gezebiliyor, özel gece turlarına katılabiliyorsunuz.
Kentte gece hayatı da oldukça  hareketli. Pub ve barlarda vakit geçirebilir, sokak şenliklerine katılabilirsiniz.
Konaklama seçeneklerine gelince... Turistlik bir şehir. Çok güzel oteller var. Tarihi yapılar 4-5 yıldızlı otele dönüştürülmüş. Birçoğu deniz manzaralı, sahile çok yakın. Fiyatlar gecelik 250-300 Avusturya Doları. Tabii yıldıza göre de değişiyor.
Fremantle’a Perth şehir merkezinden trenle ya da otobüsle gidilebilir. Otomobil de kiralayabilirsiniz. Perth ve Fremantle’a kadar gitmişken bence çevredeki diğer yerler de görülmeli. Bir otomobil kiralayarak biraz daha güneye gidip doğal parkları, mağaraları ve Margaret river’daki üzüm bağlarını görüp, şarap tadımları yapabilirsiniz. Gün batımına karşı şetçiğiniz yerel şarapları içip, Hint Okyanusu’nda sörf yapanları izleyebilirsiniz.
Güneye inmeye devam edip, Bunbury, Manjimup, Agusta, Pemberton, Walpole, Denmark , Albany ve Esperance ‘e kadar devap edip tüm bu yerleri mutlaka deneyimleyin derim. Karşınıza inanılmaz bir doğa çıkacak. Dev ağaçlardan ormanlar ( bunlar 160 metre boyunda ağaçlar ve dilerseniz tırmanabiliyorsunuz. Ben denedim ancak 5-6 metre sonra devam edemedim. Hiçbir güvenlik önlemi olmadığı gibi oldukça tehlikeli) başka bir doğal parkta çok daha güvenli bir yürüyüş parkurunda ormanı 40 mt de ağaçların üstünde yürüyerek dolaşabilirsiniz. Ayrıca dünyanın en eski taşınıda bu güzergahta uzun bir orman tırmanışı sonrasında görüyorsunuz.  ( büyük bir kaya parçası)
Turistler için her türlü tur burada da düşünülmüş.  Jeep safariler, trenle orman ve doğal parklar içinde turlar, nehir turları, dalış, sörf, atlı turlar gibi onlarca seçenek bulabilirsiniz.

Elbette bu uzak kıta ve rotaya gelmeniz için sebeplerinizin olması gerek. Sadece 100 yıllık bir tarihi, İngiliz tarzında eski binaları  ya da eğlenceli gece hayatı için onca yolu aşmanıza gerek yok. Ama farklı doğası, upuzun bitmek bilmeyen okyanus kıyısı, farklı iklim ve havası, farklı canlı türleri için gelinebilir. Muhteşem bir doğa yapısı var. Ben gökyüzünü hiç böyle uçsuz bucaksız görmedim ülkemizde. Ya da böylesi yeşil ormanları,  bembeyaz kumdan( kum tanesi haline gelmiş deniz kabukları) çölleri, plajları. Yine de  Keşfe yönelik gezmeyi sevenlere öneririm.
Kasım ile şubat arası Güney Yarımküre’deki Avustralya’da mevsim yaz. Daha serin dönemde gitmek istiyorsanız, benim gibi haziran, temmuz ya da ağustosu tercih edebilirsiniz. Yağmura önlem olarak uygun ayakkabı, rahat giysiler ve bir mont yeterli olur. 
İklimi Antalya’yı çağrıştırıyor. Aniden gelen yağmurlar olsa da hava genelde ılık. Beni en çok şaşırtan, bir keresinde 30 dakikalık şiddetli yağmur sonrası çıkan güneş oldu. Her yerde sıklıkla gökkuşağıyla karşılaştım. Öyle ki bazen birbiriyle kesişen 2 – 3 gökkuşağı görebiliyorsunuz. Bu manzara gerçekten görülmeye değer.
 Özetlersek ;
Biraz uzak ve unutulmuş olan bu kıtayı ve Perth şehrini görmelisiniz.
Yanınıza ülke girişinde sorun olan ahşap hariç , organic gıda, belirterek ilaç ve sınırlı sayıda alkol,tütün götürebilirsiniz.
Yanınıza kıtanın sonbahar – kış döneminde gidiyorsanız ki önermiyorum, mutlaka yağmurluk ve kalın bir polar mont ,uygun bir su geçirmez ayakkabı alın.
Yaz döneminde  ise hafif giysiler, rahat terlik ve ayakkabılar, cilt kanseri yapan tehlikeli güneşine karşı şapka ve bol güneş kremi, korkunç derecede ısıran sivrisineklerine karşı koruyucu sprey ve özel kullandığınız ilaçlar varsa alın.
Burada giysi (tekstil) kesinlikle pahalı ve düşük kalitede olduğundan birşeyler satın alacağınızı düşünmeyin. Zaten ucuz ve kansorojen çin malı ürünler dışında pek birşey yok. Böylece ülkemizin bir kez daha cennet olduğunu anlayacaksınız.  O nedenle yanınızda kullanacağınız her giysiyi götürün. 30 kg hakkınız var bu uzak uçuşta.
Uzakdoğu ve Asya kültürünün çok hakim  olduğunu göreceksiniz. O nedenle yemekte tüm bu mutfakları deneyin.
Avustralya ve Batı Avustralya (özellikle Margaret river ) şaraplarıyla oldukça ünlü. Tüm şarapları deneyip damak zevkinize uygun olanını mutlaka bulun.
Farklı etleri denemekten çekinmeyenlerdenseniz kanguru etini de deneyin.
Fremantle’da butik bira fabrikaları var. Okyanusa karşı balık restaurantlarına oturup, gelenek haline gelmiş fish& cips yapıp bu biraları da deneyin.
Perth’te çok güzel  İtalyan ve Greek restaurantlar keşfettim. Sizlerde keşifler yapabilirsiniz ama kime sorsanız gösterilecek olan Southperth’teki “Ciao Italia” (kapısında olan uzun kuyruklar size şaşırtacak. Sadece 5 saat açık bu restaurantın inanılmaz müdavimleri var - http://www.ciaoitalia.com.au) ve Subiaco’daki Georges Meze (http://www.georgesmeze.com.au) de mutlaka yemek yiyin.
City beachte sörf yapanları izleyip, deneyin.
Kings park'ı gezip gün batımında şehri ve gökdelenlerin arasından süzülen Swan nehrini seyredin.
Rock bar için Mustang’e gidip bol bol dans edin. Çarşamba geceleri güzel bir cover yapan grup var. müzikten sıkılırsanız yanda bilardo oynayabilirsiniz.
En sevdiğim mekanlardan biri olan Brisbane‘a mutlaka gidin. Bu barın üstü aynı zamanda otel. ( http://www.thebrisbanehotel.com.au)
Türk market ve kebapçılarından uzak durun. Bunların yerine hungryjack’te mantarlı hamburger yiyin çok daha lezzetli.
Şehir merkezinde müze ve galeriler var. onlarıda görüp sokak festival ve konserlerine  bol bol katılın.
Çan kulesi ve altındaki bar ve çevresindeki restaurantlarıda deneyin.
Canınız biraz casino keyfi yapmak isterse o da var. Üstelik içinde keyifli barlarda mevcut. (http://www.crownperth.com.au/casino)
Şimdi Au ya vize alıp bence yola koyulmalısınız.






                                 Güney Avustralya da dev ağaçlardan oluşan ormanlar var. Albany ve Denmark ta bol bol görebilirsiniz.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

tüm soru ve yorumlarınız için lütfen yazın .