29 Ağustos 2014 Cuma

GEZGİNLER İÇİN FOTOĞRAF İPUÇLARI




* Roma 2009 by MMEY



Bana en çok sorulan sorulardan biri, “seyahat fotoğrafçılığı” ile “hangi kameranın alınması” gerektiği sorusu… Diğeri de, “Gezimde/seyahatimde nasıl fotoğraflar çekebilirim?” sorusu… Bu sorular için bir sayfa yer vermek sanıyorum yeterli olmayacaktır. Ancak yine de bir yerden başlamak gerek diyerek bu yazıyı yazmaya karar verdim. aslında her şey bir gezgin arkadaşın "Küba'ya gideceğim ve nasıl fotoğraflar çekeceğimi bilmiyorum, yardım eder misin MEY? " demesiyle başladı. 

Yazıyı kesinlikle konuya dair hiçbir fikri olmayan ve sadece “gezerken birazda anı fotoğrafı çekeyim istiyorum” diyen gezgin dostlar için  yazdığımı unutmayın. 

Bu yazıda seyahat fotoğrafçılığı, gezi fotoğrafçılığı, sokak fotoğrafçılığı hakkında  birazcık kısa bilgiler de bulacaksınız. 

*Hangi Kamera? 

Birincisi gerçekten sizin için hangi kamera uygunsa, ona karar vermelisiniz ve bunu en iyi siz bilebilirsiniz çünkü nasıl seyahat edeceğinizi, seyahat ederken ne kadar fotoğraf çektiğinizi elbette en iyi siz biliyorsunuz. 
Benim gibi her şeyi çeken ve küçük bir Japon yutmuş gibi her anı kaydetmeye çalışan ve bunu istem dışı yapan biriyseniz öncelikle geçmiş olsun, çünkü fotoğraf çekerken aslında bir taraftan da gerçek hayatı kaçırıyoruz, hep vizörden bakıyorsunuz ve bu vizör maalesef göz gibi algılamıyor her şeyi.
 Ben bu yüzden zaman zaman otokontrolümü devreye sokuyorum ve çok fazla fotoğraf çektiğimde bilinçli olarak kamerayı bırakıyorum.  Fotoğrafsız bir şekilde o çevreyi, o anı yaşamaya çalışıyorum. Başarılı oluyor muyum? Hayır! Bu kez de telefon devreye giriyor ve (sizlerin de bildiği gibi instagramı çok yoğun bir şekilde kullanıyorum anlık fotoğraflar için) böyle durumlarda da hemen telefonumla fotoğraf çekmeye maalesef devam ediyorum. Maalesef diyorum çünkü gerçekten her zaman her yerde fotoğraf çekmek dediğim gibi anı da kaçırmanıza neden oluyor. Sosyal ortamlarda, bir grupla ya da arkadaşlarınızlaysanız, (değilseniz bile öyle grupları ve onlarla olan iletişimi kaçırmanıza neden oluyor) bu çok itici olabiliyor.

*Yani eğer çok fazla fotoğraf çekmiyorsanız, sadece gittiğiniz seyahate dair kendinizin de içinde olduğu kareler, anlar, belgeler- “Bakın Paris’e gittim, Eyfel’in yanında fotoğrafım var”- gibi fotoğraflar çekiyorsanız çok ciddi kameralar, lensler almanıza, onlara deli gibi paralar vermenize  gerek yok. Cep telefonuyla da halledersiniz, çünkü sizler büyük posterler yapmayacaksınız bunu ve artık cep telefonları inanılmaz güzel fotoğraflar çekiyor zaten.


* Ayrıca hemen bu örnekte olduğu gibi çok basit sanılan bir kamera ile de zor bir ortamda ödül alabilecek fotoğraflar çekmeniz mümkün.  Bu fotoğrafı  çektiğim anı çok iyi hatırlıyorum. Prag gezimde (2009) bir ortaçağ gecesindeydim ve turistliğin tadını çıkarıyordum. Mekan da atmosferi de çok güzeldi. Ve sadece mum ışıklarıyla aydınlatılmış bu yeri hayranlıkla seyrederken kameramın yanımda olmayışına bir an çok üzüldüm ama   çantanın içindeki turistlik kameramı anımsadım ve  efsane  emektar 350 d yi çıkardım biraz dolaştım. O gece çok güzel karelerle döndüm. Bu kare de özellerindendir. Hem önemli bir müzayede de  yer aldı. Hem çok fazla ödül. Fiap ödüllü ve özel bir koleksiyon eseri de basit görülüp önemsenmeyen bir kamerayla çıkabiliyor bilin istedim. (ki sizler gezginsiniz ve anı fotoğraflarınızı oluşturuyorsunuz)

 Düşünülenin aksine, o çok iyi kameraları aldığınızda çok iyi fotoğraflar çekemezsiniz, öncelikle bunu söyleyeyim. Böyle yanlış bir düşünce var. Ne kadar iyi bir kamera alırsanız o kadar iyi bir fotoğraf olmuyor. Siz çok basit bir kamerayla da (bir telefon kamerasıyla da) çok çok iyi fotoğraflar çekebilirsiniz. Buradaki tek fark, baskıda ne olacağı ve zaten dijital fotoğraflar genelde basılmıyor, facebook, instagram gibi sosyal ortamlarda sadece paylaşılıyor. Bunun için dediğim gibi küçük kompakt bir kamera da yeterli. 

 sonuç : küçük, hafif ve hatta compact yani nesil kameralar

 Sırt çantalı bir gezginseniz büyük kamera ve lensler zaten işinizi zorlaştırıp çantanızı ağırlaştıracaktır. Bu yüzden her zaman küçük, ergonomik, hafif ve her koşulda size iyi fotoğraflar sunacak kameraları tercih etmeniz gerekecektir.

Son günlerde zaten popüler olan hepinizin de bildiği gibi küçük fakat işlevi çok büyük olan hafif kameralar var. (isim reklam olacağından vermiyorum ama büyük ikilinin web sitesini ziyaret edebilirsiniz :))



 * Başka Neleri Unutmamalısınız?  

   Sevgili gezgin dostlar öncelikle yanınıza bol bol yedek memory cardlar almanız gerekiyor.  Boş bir hard disk almanız da gerekir çok fotoğraf çekecekseniz. Bunun dışında internetten de fotoğraflarınızı depolayabileceğiniz özel programlar var. Acil durumlarda hayat kurtarıyor. Tabi ki bunun yine altını çiziyorum ki siz nasıl bir fotoğraf çekiyorsunuz gezide, tamamen buna bağlı. Yani gittiğiniz bir yerde yüz kare fotoğrafla da dönüyorsanız tüm bunlara elbette gerek yok.  Her şeyi bol bol çekip, her anı kaydediyorsanız bol kartlar ve hard diski yanınızda götürmenizi öneriyorum.

sonuç :yedek kartlar - hard discler vb.




Seyahat fotoğrafçılığında anı yaşadığınız durum çok hızlı olacağından ve kurgusal bir fotoğraf olmadığından -ki bir stüdyo ortamında değilsiniz- her ne kadar planlı çekimler de yapsanız bazı sürprizler sizi bekleyebilir. Daha geniş bir alanı çekerek içindeki anı da kaçırmazsınız. Ayrıca nerede olduğunuzu gösteren kanıtlara ihtiyaç vardır. Bu nedenle geniş açıda bol bol kareler çekmenizi öneririm. çünkü unutmayın sadece içinde sizin olduğunuz kareler değil gezdiğiniz yerlere ait bilgi veren geniş kadrajlı kareler de çekmelisiniz. 



                           
                            * Western Australia  2013 by MMEY


  *Peki Hangi Lensler Olmalı?

 Küba’ya gideceğini ve gerçekten bunun için çok heyecanlandığını, güzel kareler çekmek istediğini  söylediğinde, Küba’da çekebileceği  renkli arabalar, rengarenk kıyafetli puro içen kadın portreleri   oluştu birden zihnimde. (çünkü herkes gidip aynı kareyi çekiyor ve bu sıkıldığım bir klasik.) elbette farklı karelerle gelmesini diliyorum ve lens öneriyorum. yine en az iki farklı lense sahip olmak iyidir. Geniş açılı bir lens ve elbette portreler için  teleobjektifler(200mm()70-200) ya da 85mm, 50mm, 100mm gibi kişinin tercihine göre değişen lensler.
 Fakat böyle bir şey biraz daha profesyonel kamera ve çekime girecektir. (Zaten profesyoneller hangi lens ve kamerayı alacağını biliyor.) Ama ben amatör ve gezgin dostlar için yazmıştım o yüzden daha küçük, hafif, basit kameralar için klasik olan kurtarıcı tek lens ve çok çözüm için; 18-55mm /24-105 / 28-135 / 18-200 vb gibi basit algılanan klasik lensler bence yeterli olacaktır. 
Yine de çok kafanızı karıştırmayın sevgili gezgin dostlar. Öncelikle ne alacağınızı en iyi bilen sizlersiniz. Bütçe, yaptığınız seyahat şekli ve ne fotoğrafı çekip nerede kullanacaksınız önce bir düşünün. Sonra en minik ve uygun fiyatlı o iki büyük markanın sitesine bakıp kararınızı verin.  Yelpaze geniş ama başlıklar önemli.
 Compact  kameralar -ki pek önermiyorum- yine de 2. kamera olarak yanınızda bulunabilir böylece yalnız seyahat edenler sokaktan geçenlere verip kendi fotoğraflarını çektirebilir. Hem kamera düşer kırılır ya da çalınırsa çok zarar etmemiş olursunuz. :) 

Diğeri -ki önerim bunlar olacaktır- başlangıç seviyesi olan, fiyatları da boyutları da size uygun olan kameralar. 
Üçüncü  seçenek kameraları sizlere önermiyorum. Hem ağır-büyük hem pahalı oluyorlar ve en az 2 lens almanız gerekiyor. 

Sonuç : Paranız kameranız ve taşımanıza göre buna sizin karar vereceğiniz lensleri alınız. Tek lens ile de bu sorunu çözebilirsiniz.


aşağıdaki gezgin gibi olmayın :) (3 kamera 5 lens -Bali 2012)


                                                          *Bali 2012 by MMEY




  *Ve birazda nasıl çekmeliyiz? 
  *Gezi anılarınızı anlatmak için en güzel yöntem öncelikle bölgeyi anlatan geniş açı ile çekeceğiniz fotoğraflar olmalı. Bu gittiğiniz yere dair izleyiciye bilgi verecektir.

   *Portre çekimlerinde de aynı şekilde, o bölgeye ait bir portre çekiyorsanız,  yerel kıyafet ve kimlik de 
yansıtan kare çekiyorsa  sadece modelin yüzünü kadraja sokmak yerine, önce daha geniş bir kadraja yer vermenizi öneririm. giysileri ve mekanı da katın kadrajınıza. Böylece modelin yerel giysilerini içine alacaktır ki bu da çok önemli.

Ancak saygıyı lütfen unutmayın. Etik davranmayı, fotoğrafçının yapması gereken şeyleri ki siz gezginler bunu çok daha iyi biliyorsunuz. Bir kişinin fotoğrafını çekiyorsanız, öncelikle onunla diyalog kurun. Eğer gerçekten göz göze gelip çekecekseniz, onu dakikalarca çekecekseniz, ona poz verdirecekseniz bu önemlidir. -ki ben bunları doğru bulmuyorum.- Elbette habersiz çekin demiyorum ama bu çok önemli, çok genel bir kadraj içinde bir sokak, bir metro ya da bir kalabalıkta fotoğraf çekiyorsanız evet, gidip herkesten izin almanız gerekmiyor ama bu çok uzak, genel bir açıdır, tek bir kişiye odaklanma yoktur. Ancak siz birinin karşısına geçip onu dakikalarca çekiyorsanız, sizinle göz göze geliyorsa, poz  veriyorsa elbette bu farklı bir şey ve benim çok da tercih ettiğim bir durum değil. Ama öyle durumlarda da öncelikle bir “merhaba” deyip iletişim kurmanızda, fotoğrafını çekip çekemeyeceğinizin iznini almanızda ve  diyalogdan sonra fotoğrafı çekmenizde yarar görüyorum. Bu çok daha insanî, çok daha etik, çok daha doğru bir tavır olacaktır. 

 *Ayrıca sokak fotoğrafçılığında olduğu gibi, gezi fotoğrafçılığında çok daha hızlı olmak gerekir. Bir sonraki karede belki model kalkacak, belki kafasını çevirecek, pozisyonunu değiştirecek, belki önünden bir şey geçecek ve bir anda kompozisyon, kadraj her şey değişecek. O nedenle hızlı olmalısınız.

* Gittiğiniz yerlerin kendine özel yerel yemeklerinin de fotoğraflarını çekip adlarını not etmeyi, mekanın genel görüntüsünü de çekmeyi unutmayın.

 * O bölgeye ait bir hayvan , bitki  , özel bir yapıları da çekmelisiniz.
Öncelikle genel kadraj almayı lütfen unutmayın. Daha sonra siz de elbette kadrajın içine girip bir hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz. 
 *Komposizyona çok dikkat edin. Kesmeyin ya da sıkıştırmayın fotoğrafı. Bu çok önemlidir. 
*Işığa çok dikkat edin. Sonra, çektiğiniz fotoğraflara baktığınızda ışık patlamaları ya da güneşi/ışığı arkanıza aldığınızda çıkabilecek siyah silüetler görmeyin elbet böyle fotoğraflarda çekebilirsiniz.
* farklı açılardan çekimler yaparak sonunda kendi tarzınızı oluşturun. eminim sevdiğiniz bir teknik bulacaksınız.
 Bunların hepsi tabi zamanla, deneyimle olacak şeyler fakat benim size önerim fotoğrafı çektiğiniz anda lütfen hepsini birlikte görün. Daha sonra gözünüz buna alışarak terbiye olacak ve refleks haline gelecektir. Kadrajı aldığınız anda tüm kompozisyon ve ışık kurallarıyla birlikte her şeyi oturtup deklanşöre basın.  Sadece bakıp hızlıca deklanşöre basmayın. Gerçekten o kadrajı vizörden gözünüzün gördüğü şekilde iyice kontrol edin; bu karede her şey yerli yerine oturuyor mu, çekmek istediğiniz şey kompozisyonda ön planda mı, arka planla kesişiyor mu ve kapatıyor mu, çekmek istediğiniz şey kadrajın içinde kayboluyor mu kaybolmuyor mu(siz vizörden bakmadığınızda ona odaklandığınız için görürsünüz, göz ona odaklanmıştır ve arka planı görmez ama fotoğrafı çektiğinizde ve bunun alan, derinlik mesafesini algılamayacak şekilde çektiğinizde hiçbir şey ön planda değildir, her şey ön plandadır ve çorba gibi fotoğraf çıkmıştır ortaya. Bu da dikkat etmeniz gereken önemli bir detaydır aslında. Alan derinliği, arka plan  bunların hepsi önemli. 
Asıl vurgulamak istediğiniz şeyi ön plana alıp, arka planı birazcık daha fluda tutarak fotoğraf çekerseniz bu seveceğiniz bir kare olacaktır.
 Örneğin Eyfel kulesinin önünde çekilen fotoğrafta amaç Eyfel kulesinin de modelle beraber görünür, net bir şekilde çıkması ve modelin ön planda olup , Eyfel kulesinin arkada kendini belli edecek bir şekilde ama biraz daha silüet, biraz daha flu olmasını sağlamak gerekir. Yoksa Eyfel kulesi net, model bir silüet hâlinde mi çekmek istiyorsunuz? Bu da  farklı bir tarz olacaktır elbet.  Zaten hangisini çekmek istediğinize karar verip, ona göre kamera ayarlarını yapıp deklanşöre basmalısınız. üzgünüm ama burada da kontrol ve karar sizde.

Sonuç : Ne çekeceğinizi bilerek çekin. Deklanşöre basmadan önce karenizden emin olun.  Çekimden sonra kontrol edin.  
Sevgili  gezgin dostlar umarım kısa öz net ve yalın bu bir kaç küçük bilgi işinize yarar. Keyifli gezileriniz olsun. ( daha teknik terimlileri de yazılacak ama sırayla)